1. Anasayfa
  2. HABERLER

Kahramanmaraş Merkezli Depremler Yeni Sıcak Su Kaynakları Oluşturdu

Kahramanmaraş Merkezli Depremler Yeni Sıcak Su Kaynakları Oluşturdu
0

Prof. Dr. Yusuf Kağan Kadıoğlu, devasa yüzey yarıklarının oluştuğu Tepehan Mahallesi’ndeki tehlikenin geçmediğini söyledi. Bahar yağmurlarıyla zeminde yumuşamanın devam edeceği uyarısında bulundu.

Deprem bölgesinde yer altı görüntülemesi çalışmaları yapan Ankara Üniversitesi (AÜ) Mühendislik Fakültesi Dekanı ve Yer Bilimleri Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Yusuf Kağan Kadıoğlu, AA muhabirine, Gaziantep ile Kahramanmaraş’ın Elbistan ve Pazarcık ilçeleri, Adıyaman’ın Gölbaşı, Hatay’ın Antakya ve Altınözü ilçesindeki Tepehan mahallesinde depremin ardından oluşan yer altı hareketlerini jeoloji mühendisliği verilerine göre incelediklerini ifade etti.

Depremin ardından fay hareketlerini, fay çizgisi boyunca hareket eden kütlelerin kayma oranını gösteren atım miktarını, su kaynaklarının durumunu araştırdıklarını aktardı. İleri teknoloji ürünü derin radar sistemiyle yaklaşık 80 metre de yer içi görüntüleme yaptıklarını bildirdi.

Kadıoğlu, bazı bölgelerde fay hatlarına ilişkin 1, bazı bölgelerde ise 3-3,5 metre atım miktarı ölçtüklerini söyledi. Özellikle Pazarcık merkezli deprem hattının içerisinde ve Ekinözü’nde 8 metrenin üzerinde atım miktarı ölçtüklerini söyledi. Kadıoğlu, bu ölçümlerin bölge için literatüre giren en yüksek rakamlar olduğunu kaydetti.

“Gevşek dokulu zemin depremin enerjisini 10 kat artırmış”

Kadıoğlu, Antakya ilçesinde eski göl ve akarsu yataklarının bulunduğu gevşek dokulu zemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

“Gevşek dokulu kumlu ve siltli birimler, titreşim periyodunu büyüttüğünden depremin enerjisinin 10 kat artırmış. O yüzden ‘gevşek dokulu birimlerin üzerine bina yapılmasın’ uyarısı veriyoruz. Yapılacaksa da zeminin iyileştirilmesi gerekiyor. Böylece dikkatlice baktığımız zaman Antakya, Kahramanmaraş ve Elbistan’ın hep ova içerisinde olduğunu görüyoruz. Bu nedenle yıkılmışlar. Oysa Kahramanmaraş’ı daha yüksek kaya temelli alanlara taşımış olsaydık, bu yıkım olmazdı.”

“Bu oluşum ne obruk ne de bir heyelan”

Prof. Dr. Kadıoğlu, Hatay’ın Altınözü ilçesindeki Tepehan Mahallesi’nde depremin ardından yaklaşık 200 metre genişliğinde, 400 metre uzunluğunda ve 50 metre derinliğinde oluşan fay yarıkları ile ilgili de araştırma yaptıklarını bildirdi.

Mahallede yarıkla ikiye bölünen zeytin bahçesinin, vadinin içine doğru kaydığını anlatan Kadıoğlu, devam etti.

“Bunun obruk veya heyelan olduğu söylendi. Bu oluşum, ne obruk ne de bir heyelan. Bu yapının nasıl gerçekleştiğini yer içi görüntülemeyle tespit ettik. Bölgenin yüzey jeolojisine baktığımızda 1,5 metre kalınlığında gevşek dokulu kilce zengin toprak yapısı gördük ve altındaki grimsi yeşil renkteki kaya yapısını analiz ettik. Pazarcık merkezli depremin ardından düşey kırıklı kaya biriminin kitap yaprakları gibi tek tek eğim yönüne aşağı doğru sulu tabandan itibaren kaymaya başladığını gördük. Zeytin ağaçlarının bulunduğu bölgede yollarda açılan yarıkları ve kaymaları da inceledik. Derin görüntülemelerimiz ile yarığın 44 metreye doğru hareket ettiğini sonrasında da durduğunu tespit ettik. Bunun nedeni, yarığın ıslak çamurumsu ortam olan yeraltı su seviyesinin bulunduğu sınırdan itibaren kaymalar başlamıştır. Kayma, şimdilik durmuş görülmektedir. Ancak tarafımızca hazırlanan özel yazılım ile su seviyesini görebiliyoruz. Yerin belirli derinliklerinde özellikle 25-27’nci metreden itibaren yeraltı su seviyesini çok net görebiliyoruz. Bu seviyeler taban kayma sınırını temsil etmektedir.”

“Bu alanların boşaltılması gerekiyor”

Kadıoğlu, şuan bölgede yoğun yerleşim olmadığını, olası yerleşim planlarında da bölgenin yer almaması gerektiğini belirtti.

“Bu alanların kesinlikle boşaltılması gerekiyor. Çünkü yeni deprem olmasa bile bu düşey kırık ve çatlaklar oluşmuştur. Depremden sonra burada artık deprem olmasa da düşey kırıklardan yağmur sularının yerin içine süzülmesi, düşey kırıkların genişlemesine ve yer çekim kuvvetine bağlı olarak vadinin içine eğilerek tabandan kayarak düşmesine neden olacaktır. Benim öngörüm ilkbaharda yağmurların yağmasıyla birlikte burası yine kayacak. Orası tamamen yerleşime kapatılmalı. Bu nedenle bu bölgeyi izlenim altına almak ve dikkatli bir şekilde kontrol etmek gerekiyor. Artçı depremler dursa bile kütle hareketlerinin devam etmesini bekliyoruz.” diye konuştu.

Prof. Dr. Kadıoğlu, yüzey yarığı örneğine Hatay dışında Malatya Arguvan’da da rastladıklarını bildirdi. Bu bölgede de Tepehan’dakine benzer yer hareketlerinin yaşandığını aktardı. Bunun bu bölgede ciddi mal kaybına neden olabileceğine söyledi.

“Kahramanmaraş merkezli depremler, yeni sıcak su kaynakları oluşturdu”

Kadıoğlu, Kahramanmaraş merkezli depremlerin “sığ bir deprem” olmasıyla alakalı da konuştu. Yer altı sularını ve özellikle jeotermal rezervuar kaynaklarını doğrudan etkilediğini işaret etti.

“Bu nedenle burada oluşan yeni kırık ve kaya parçalanmaları, yüzeyde yeni sıcak su kaynaklarının oluşumuna neden oldu. Bu bize şunu gösteriyor; yerin içerisindeki zenginliğimizin de varlığı söz konusu, üstündeki toprağın da varlığı söz konusu. Aynı zamanda bölgenin hareketli bir yapıya da sahip olduğunu gösteriyor. O zaman bizim için ders çıkarabileceğimiz en önemli husus şu; bu depremden etkilenmiş gevşek dokulu birimler olan alüvyonlu, dere yatağı ve özellikle kilce zengin olan birimlerin kesinlikle tarımla sınırlandırılması gerekiyor. Çünkü buralar aktif deprem kuşakları ve 7’nin üstünde deprem üretebilecek yerler olması, riskli alanları oluşturmaktadır.”

Sıcak su kaynakları olan jeotermal suların depremin ardından kırıklardan yukarıya doğru hareket etmeye başladığını söyledi. “Bu sebeple bölgede yeni sıcak su ve yeni mineralli su kaynakları bekliyoruz.” dedi.​​​​​​​

Kaynak: AA Haber Bülteni

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.