California Üniversitesi Elektrik ve Bilgisayar Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mihri Özkan, “Şu anki 1000 ton karbon emisyonu gelecekte bir insanın hayatını etkiliyor. Yüzyılın sonunda yaklaşık 1 milyar insan ölebilir.” dedi.
Yaşar Üniversitesi Ana Konferans Salonu’nda, “İklim Değişikliği ve Önleyici Yenilikçi Teknolojiler” konulu panel düzenlendi.
ABD Ulusal Mucitler Akademisi (NAI) tarafından 2019’da, dünyanın dört bir yanından seçilen 168 akademik mucit arasındaki 3 Türk’ten biri olan ve çalıştığı üniversitede bu ödüle layık görülen “ilk kadın akademisyen” olarak kayda geçen Prof. Dr. Mihri Özkan, panelde, “İklim Değişikliği ve Önleyici Karbon Yakalama Teknolojileri” başlıklı sunum yaptı.
Karbon emisyonunu azaltmak için çözüm niteliği taşıyan “karbondioksitin doğrudan havadan yakalanması” (DAC) teknolojisiyle ilgili bilgiler veren Özkan, bu yöntemin, iklim değişikliğiyle mücadelede önemli olduğuna dikkati çekti.
İklim değişikliğinin etkilerine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Özkan, şunları kaydetti:
“Şu anki 1000 ton karbon emisyonu gelecekte bir insanın hayatını etkiliyor. Yüzyılın sonunda yaklaşık 1 milyar insan ölebilir. Bu, datalarla kanıtlanmış durumlar. Bir şekilde algılayıp neler yapılabilir diye düşünmemiz gerekiyor. Bunun için de inovasyon şart. Dünyada en çok karbon emisyonu üreten ülke Çin, ardından ABD ve Hindistan geliyor. Ardından Avrupa ülkeleri var. Her yıl 38 gigaton karbondioksit atmosfere salınıyor, bu hızlanmayı durdurmak biraz zor olacak. Karbondioksit gazı bir battaniye gibi dünyayı sardı ve yüzden ısı hapsoluyor. Karbondioksit havada fanlar sayesinde yakalanıyor. Gaz ısıtılarak yüzeyden ayrılıyor ve depolanıyor. Her ton karbondioksiti yakalamak ve ayrıştırmak için 2 bin 200 kilovat enerjiye ihtiyaç var. Onun için mutlaka bir depolama sistemi olmalı. Çalışmalarımız sonucunda; jeotermal enerjinin en ekonomik olduğunu ortaya koyduk. Yüzde 42 daha ucuz.”